İlk lokma ile 15. Lokma arasında bir “haz puanlaması” yapılacak olsaydı, ilk lokma en iyisi olurdu tartışmasız.
Yani bir besinden veya içecekten keyif alma halin; aldığın lokmalar veya yudumlarının sayısı değil, beş duyunu harekete geçirip o anların hakkını vermekten geçiyor. Böylece kontrolsüz bir tüketime de gitmiyorsun.
“Bunu nasıl yaparım?” dediğini duyar gibiyim.
Gel, seninle bir deneme yapalım: Tadına bakacağın herhangi bir besini, mesela bu bir doğum günü pastası olsun; Önce tabağına güzel bir dilim pasta al; bu güzel pastayı gör, kokla, sonra dokusunu hisset, o an çevrendeki sesleri duy hiçbir şey için acele etme. Tat tomurcuklarını harekete geçir. Çok yavaş yemeye özen göster ve ağzında pütürtü kalmayana kadar çiğne, sonra yut. Yuttuktan sonra yeni bir lokma için acele etme, ağzında tadı biraz kalsın. Bir süre sonra ikinci lokmaya geçebilirsin.
Bunu pratikte ne kadar çok uygularsan; tatmin sağlamak için tabağını bitirmeye gerek duymadığını fark edeceksin…
İçinde özgürlüğün ve neşenin yer bulduğu beslenme alışkanlığı ile hayattan kopmadan geçireceğin güzel günler için bu yazım sana gelsin
Sevgiyle, sağlıkla…